REFAKAT İZNİNİN BAŞLANGIÇ TARİHİ

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Hastalık ve refakat izni” başlıklı 105 inci maddesinin son fıkrasında “Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hallerinde, bu hallerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.” hükmüne yer verilmiş, refakat izninin esasları ise Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” in 10 uncu maddesinde düzenleme altına alınmıştır.

Refakat İzinlerinin başlangıcına esas tarihlerde oluşan tereddütler üzerine Devlet Personel Başkanlığının 03/09/2015 tarihli ve 5725 sayılı görüşünde

 “…
– Refakat izni verilmesine esas teşkil eden sağlık kurulu raporunun refakat iznine ilişkin mezkur Kanun ve Yönetmelik hükmünde yer alan esaslara uygun olup olmadığı hususunun kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle incelenmesi gerektiği, söz konusu raporların bahsi geçen hükümlere aykırı olması hâlinde bu durumun memura yazılı olarak bildirilmesi gerektiği; bu bildirim üzerine memurun, bildirimin yapıldığı günü takip eden gün görevine gelmekle yükümlü olduğu …,
– Devlet memuruna 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinin son fıkrası uyarınca verilen refakat izninin başlangıç tarihinin sağlık kurulu tarafından verilen raporun tarihinin esas alınarak belirlenmesi gerektiği,
…”
ifade edilmiş,

Ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumuna (Ombudsmanlık) yapılan başvuru sonucu anılan Kurumun 13/06/2018 tarihli ve 18745356-101.07.06-E.10571 sayılı tavsiye kararında;
“… Başvuranın, refakat izni verilmesine esas teşkil edecek sağlık kurulu raporunu aldıktan sonra, raporda belirtilen tarihler itibarıyla anılan izni kullanmaya başlamasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile kurum tarafında izin onayı verilmesinin beklenmesi gerekli değildir. Başvuran tarafından yerine getirilmesi gereken temel yükümlülük ise sağlık kurulu raporunun en kısa sürede kurumuna intikalinin sağlanmasıdır. Bu durumda, ilgili kurumca ivedilikle söz konusu raporun mevzuata uygun olup olmadığının değerlendirilmesi sağlanabilecek ve gerekli hallerde rapor izne çevrilmeyerek memura görevine başlaması hususunda bildirim yapılabilecektir. Bu çerçevede İdare tarafından Devlet Personel Başkanlığının mezkur mütalaası doğrultusunda işlem tesis edildiği anlaşılmış olup, yürütülen işlemde hukuka ve hakkaniyete aykırılık tespit edilememiştir.” denilmiştir.

Kaynak : Devlet Personel Başkanlığı; Kamu Denetçiliği Kurumu