SORU


Memurun kendisi için ödediği hayat sigortası poliçesi primi için vergi indirimi uygulanırken mevzuat gereği indirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması gerekmektedir.Burada elde edilen ücretin içeriğinde hangi maaş kalemleri dikkate alınmalıdır? Kullanıcı: karahan

EDİTÖR DEĞERLENDİRMESİ


193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinde;

“Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.

3. (6327 sayılı Kanunun 5.maddesiyle değişen bent; Yürürlük 01.01.2013) Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, (6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 03.05.2013) engellilik (5), işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.).”

düzenlemesine yer verilmiştir.

Öte yandan, konuya ilişkin 23.10.2012 tarihinde yayımlanan 85 No’lu Gelir Vergisi Sirkülerinde de düzenlemeler yapılmıştır. Sirkülerin 8.2 nci maddesinde;

“… İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.”

10 uncu maddesinde;

“… Döner sermayeden alınan ek ödemeler ile maaş ödemelerinin tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirildiği durumlarda, Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin uygulamasında ek ödemeler de indirim matrahının tespitinde dikkate alınır.”

Açıklamaları yapılmıştır.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Kanuna tabi personelin aylık ücreti; gösterge aylığı, taban aylığı, özel hizmet tazminatı, aile yardımı ödeneği gibi birden fazla kısımdan oluşmakta olup, bu kısımlardan bazıları gelir vergisine tabi bulunmaktadır. Başka bir deyişle, memurun maaş unsurlarından bir kısmından gelir vergisi kesilmemektedir. Bu durum ise indirim konusu yapılacak sigorta prim tutarlarının tespitinde aylık kavramından neyin anlaşılması gerektiği sorunsalını gündeme getirmektedir.

Gelir Vergisi Kanununda “ödendiği ayda elde edilen ücret” kavramı geçerken, Sirkülerde “vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemeler” demek suretiyle sigorta priminin hesaplanmasında esas tutulacak aylık kavramına sınırlama getirilmiştir. Başka bir deyişle, Gelir Vergisi Kanununa aykırı bir şekilde Sirküler ile prim hesaplamasında esas alınacak aylık kavramı daraltılmıştır. Bu haliyle, vergi matrahından indirilecek sigorta primi tutarının tespitinde, memurun gelir vergisine tabi maaş unsurlarının esas alınarak aylık kavramına ulaşılması gerektiği düşünülmektedir.  

Ayrıca şunu da belirtmekte fayda vardır. Gerek maddede yapılan değişiklikten, gerekse 85 no’lu Sirkülerin yayımlanmasından önce Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen 05.09.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-61-13-685 sayılı görüş yazısında ücretin tüm unsurlarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiş olup bu görüşe aşağıda yer verilmiştir:

“İlgide kayıtlı özelge talep formunda; …’nda kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak çalıştığınızı, brüt ücretinizin sözleşme ücreti, özel hizmet tazminatı, dil tazminatı ve çalıştığınız kurum tarafından sosyal güvenlik kurumuna ödenen primlerin toplamından oluştuğunu düşündüğünüzü belirterek, bireysel emeklilik sistemine ödeyeceğiniz katkı paylarının üst limitlerini belirlemek amacıyla aylık brüt ücret miktarını oluşturan gelir kalemlerinin neler olduğu hususunda Başkanlığımızdan görüş talep etmektesiniz.

 

 Bu hüküm ve açıklamalara göre, ilgili ayda işveren kurumca tarafınıza ödenen sözleşme ücreti, dil tazminatı gibi sürekli nitelikteki ödemeler brüt ücret tutarınızı oluşturacak olup, söz konusu tutardan kanunen belirlenen indirimler (sosyal sigorta primleri, bireysel emeklilik katkı payları gibi.) yapıldıktan sonra vergiye tabi ücret matrahına ulaşılacaktır.

 Söz konusu brüt ücret tutarından bireysel emeklilik katkı payları indirim konusu yapılırken brüt ücretin %10’una kadar olan kısmının dikkate alınacağı tabiidir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.”

Özetle, 85 no’lu Gelir Vergisi Sirküleri uyarınca, sigorta primi tutarının tespiti için esas alınacak aylığın, gelir vergi kesintisi yapılan maaş kalemlerinden oluştuğu, gelir vergisine tabi olmayan unsurların aylığın tespitinde dikkate alınmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Ancak, Sirkülerin bu hükmünün Kanuna aykırı olduğu düşünüldüğünden, Gelir İdaresi Başkanlığından alınacak görüşe göre işlem yapılmasının doğru bir yaklaşım olacağı değerlendirilmektedir.