SORU


Merhabalar,
Harcama birimleri olarak ödeme evraklarını Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına gönderiyoruz. Ön mali kontrol biriminde evraklar incelendikten sonra Muhasebe birimine gönderiliyor ve ödeme gerçekleşiyor.

Örneğin harcama birimi güncellenen yönetmeliği takip etmedi ve hatalı işlem yaptı. Alımın ödemesi de ön mali kontrol den geçip yapılmış olsun. Burada Strateji Geliştirme Daire başkanlığı Ön mali kontrol ve Muhasebe biriminin hiç mi sorumluluğu yok? İyi günler.

Üye: Kazım

EDİTÖR YORUMU


Sorumluluk, “uyulması gereken bir kurala aykırı davranışın hesabını verme, tazminatla yükümlü olma ve işlenmiş bir suçun cezasını çekme” olarak ifade edilebilir. Bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere, idarede kendisine sorumluluk yüklenenler, yetkiyi kullananlar olmakta ve bu yetki, söz konusu idareleri temsil eden kişi veya organlar eliyle kullanılmaktadır. Bu anlamda sorumluluk, yaptırıma bağlanmış yetkiyi ifade etmektedir. 5018 sayılı Kanuna göre, harcama yetkilileri, gerçekleştirme görevlileri ve muhasebe yetkilileri, almış oldukları mali karar ve işlemlerden “sorumluluk unvanları” esas alınmak suretiyle sorumlu tutulmuşlardır.

Örneğin, 5018 sayılı Kanunun 38. maddesinde kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanlar, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından ve 48. maddede kamu idareleri, taşınırların yönetimi, kaydı, muhafazası ve kullanımından sorumlu tutulmuşlardır. Ancak, sorumluluk halleri düzenlenmesine rağmen kimin veya kimlerin sorumlu olduğu açıkça belirtilmemiştir.
5018 sayılı Kanun’la kamu mali yönetiminde harcama yetkilisi, gerçekleştirme görevlisi ve muhasebe yetkilisi sorumlu olarak belirlenmekle birlikte, Kanun’un farklı hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, yukarıda zikredilen sorumlularla birlikte kamu kaynağı kullanımında görevli ve yetkili kamu görevlileri veya kurullarının somut olayın durumuna göre sorumlu tutulabilecekleri anlaşılmaktadır.

Sorumluluk mali sorumluluğun yanında; cezai, idari ve siyasi sorumluluk şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Hesap verme sorumluluğu, yapılan işlemin sonucuna göre idari, cezai ve mali sorumluluğu da içermekte ve bu sorumluluk türleri bir arada aynı olayda bulunabilmektedir.

Mali sorumluluk, ilgili görevlinin ortaya çıkan zarardan sorumlu olmasını ifade etmektedir. 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay Genel Kurul kararları esas alındığında, kamu mali yöntemini sistemimizde şu an harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri, zaman zaman da muhasebe yetkililerine mali sorumluluk yüklenebilmektedir.

Örneğin, kamu görevlilerinin harcama yetkilisi unvanı almalarıyla birlikte mali sorumlulukları doğmuş olmaktadır. Harcama yetkililerinin tazmin yükümlüsü olabilmesi için ise, kamu zararının oluşması ve oluşumda harcama yetkilisinin de yer alması ve harcama yetkilisi ile kamu zararı arasında illiyet bağının tesis edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan harcama yetkilisinin işlemlere katılmaması halinde idari sorumluluğu ortaya çıkmakla birlikte mali sorumluluğu doğmamaktadır.

İdari sorumluluk ise, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin, Devlet memuru bakımından emrettiği görevleri yurt içinde veya yurt dışında yerine getirmemek, uyulmasını zorunlu kıldığı hususlara uymamak veya yasakladığı işleri yapmaktan kaynaklanan sorumluluktur. İdari sorumluluğun müeyyidesi görevden alma ve/veya disiplin cezasıdır.

5018 sayılı kanun çerçevesinde sorumluluk kavramının tanımlanmasından sonra, soruda belirtilen konuyu açıklamayabilmek için “ön mali kontrol” kavramının ele alınması gerekmektedir.

5018 sayılı Kanun’un 58. maddesi Ön Mali Kontrolü; “harcama birimlerinde işlemlerin gerçekleştirilmesi aşamasında yapılan kontroller ile malî hizmetler birimi tarafından yapılan kontroller” olarak tanımlamaktadır.

Maliye Bakanlığı’nın Kanun’un 55,56,57 ve 58. maddelerine dayanarak 31/12/2005 yılında çıkardığı İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Esas ve Usullerin, 3. Maddesinde ise, “İdarelerin gelir, gider, varlık ve yükümlülüklerine ilişkin malî karar ve işlemlerinin; idarenin bütçesi, bütçe tertibi, kullanılabilir ödenek tutarı, harcama programı, finansman programı, merkezi yönetim bütçe kanunu ve diğer malî mevzuat hükümlerine uygunluğu ve kaynakların etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılması yönlerinden yapılan kontrol” olarak tanımlanmıştır.

Gerek harcama biriminde gerekse mali hizmetler biriminde ön mali kontrol sonucu uygun görüş verilmese de, harcama yetkilisi isterse bu mali işlemi gerçekleştirebilecektir. Zaten; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 32 inci maddesi gereği, harcamaların bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından harcama yetkilisi sorumludur. Malî karar ve işlemlerin ön malî kontrole tâbi tutulması ve ön malî kontrol sonucunda uygun görüş verilmiş olması da, harcama yetkilisinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

Ön mali kontrolde amaç, bir mali karar ve işlemin gerçekleştirilmesinden önce mevzuata aykırılık var ise uygun hale getirilmesini sağlamak ve hatalı yapılabilecek işlemi önlemektir. Üst yönetici 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 11 inci maddesi gereği iç kontrol sistemini izlemek ve gözetmek sorumluluğu çerçevesinde, mali hizmetler birimince kendisine bildirilen uygun görüş verilmeyen işlemler hakkında gerekli tedbirleri almak durumunda kalacaktır. İç ve dış denetçiler ise denetimleri sırasında kendilerine sunulan bu işlemleri göz önünde tutacaklar ve mevzuata aykırı bir işlem var ise görev ve yetkileri çerçevesinde gereğini yapacaklardır.

Ayrıca Usul ve Esasların 28. Maddesinde; “Ön malî kontrol sonucunda uygun görüş verilmediği halde harcama yetkilileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin malî hizmetler birimince kayıtları tutulur ve aylık dönemler itibariyle üst yöneticiye bildirilir. Söz konusu kayıtlar iç ve dış denetim sırasında denetçilere de sunulur.” denilmektedir.

Netice itibariyle, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda sorumluluk kavramı temelde mali ve idari sorumluluk olarak belirlenmiştir. Ancak, mali sorumluluktan bahsedilebilmesi için, görevlilerin belirli unvanları taşıması gerekmetedir.

Yukarıda da açıklandığı üzere mali hizmetler biriminde yapılan ön mali kontrol işlemlerinin amacı, bir mali karar ve işlemin gerçekleştirilmesinden önce mevzuata aykırılık var ise uygun hale getirilmesini sağlamak ve hatalı yapılabilecek işlemi önlemektir. Dolayısıyla idarelerde kurulan İç Kontrol sisteminin bir parçası olan Ön Mali Kontrol, özü itibarı ile idarenin faaliyetlerine değer katan bir danışma faaliyetidir. Kaldı ki, ön mali kontrol sonucu olumsuz görüş verilmiş olması harcama yetkilisini engellemeyeceği gibi, olumlu görüş verilmesi de mali işlemden doğan sorumluluğun paylaşılması sonucunu doğurmayacaktır. Zaten Usul ve Esasların 11. Maddesinde; “Ön malî kontrol sonucunda uygun görüş verilip verilmemesi, danışma ve önleyici niteliği haiz olup, malî karar ve işlemlerin harcama yetkilisi tarafından uygulanmasında bağlayıcı değildir. Malî karar ve işlemlerin ön malî kontrole tâbi tutulması ve ön malî kontrol sonucunda uygun görüş verilmiş olması, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. “ denilmekte olup, mali işlemlerle ilgili harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin sorumluluklarının altı çizilmektedir.

Özetle; ön mali kontrol yapanların mali sorumlulukları bulunmamaktadır. Muhasebe yetkilileri ise Sayıştay Genel Kurulu Kararınca, hak sahibinin kimliği evrak eksikliği gibi yapılması gereken kontrollerin yapılmamasından bir kamu zararı doğmuş ise harcama yetkilileri ile gerçekleştirme görevlilerinin mali sorumluluğuna ortak olmaktadır.

Bu durum mali hizmetler biriminde ön mali kontrol yapmakla görevli personelin hiçbir sorumluluğu olmadığı anlamını taşımamaktadır. Görevlerini, yerleşik mevzuat ve üst yönetimin belirlediği çerçevede yerine getirmeyen personelin, üst yönetime karşı idari sorumluluğu her zaman bulunmaktadır.