4857 sayılı İş Kanunun 46’ncı maddesinde; “Bu Kanun kapsamına giren iş yerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63’üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.” hükmü yer almaktadır.

Çalışanların hafta tatili hakkı, anayasal bir haktır. Gerçekten, T.C. Anayasasının 50’nci maddesinde: “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.” denmiştir. Hafta tatili, 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanunda ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3’üncü maddesinde düzenlenmiştir.

İş hukukunda ise hafta tatili; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 421/1’de, 4857 sayılı İş Kanunu md. 46’da, 854 sayılı Deniz İş Kanunu md. 41 ve 42’de, 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun md. 19/1’de düzenlenmiştir.

İş Kanununa göre işveren işçiye hafta tatilini Pazar günü kullandırmak zorunda değildir. Haftanın yedi günü çalışan işyerlerinde şartların oluşması kaydıyla işçiler hafta tatili iznini haftanın herhangi bir günü kullanabilir.

Editör Yorumu:

İnsanlarda Pazar gününün hafta tatili olduğuna yönelik genel bir algı söz konusudur. Bu sebepten kaynaklı olarak da Pazar gününde çalıştırılma durumu hafta tatili izninde çalıştırılma, hafta tatili izni kullandırılmama olarak algılanmaktadır. Ancak yukarıdaki hükümlerden de anlaşılacağı üzere, işçilerin Pazar günü çalıştırılmalarında haftanın farklı bir gününde 24 saatten az olmayacak şekilde dinlenmelerine olanak sağlanması halinde kanuni anlamda bir mevzuata aykırılık söz konusu değildir.

Mevzuata aykırılık oluşması için, işçi veya işçilerin aynı haftanın diğer tüm günlerinde çalıştırılma durumu olup da Pazar günü de çalıştırılmaya devam etmeleri durumunun söz konusu olması gerekmektedir.