SORU


Milli Emlak Birimleri tarafından yapılan Hazine taşınmazı kiralama işlemlerinde kira bedellerinin ödenmemesi ve rızaen tahliye edilmemesi durumunda hangi mevzuat hükümlerine göre  takip ve tahsilat yapılır.

KONUYA İLİŞKİN DÜZENLEMELER


Milli Emlak birimleri tarafından Hazine taşınmazlarının kiralanması durumunda kira bedellerinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından ödenmemesi halinde  kira bedellerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre mi yoksa 2004 sayılı İcra ve  İflas Kanunu hükümlerine göre mi takip ve tahsilatının yapılacağı hususunda tereddütler hasıl olmaktadır.

Hazine Taşınmazlarının kiralama işlemlerinde Maliye Bakanlığı (Milli Emlak Müdürlükleri veya Malmüdürlükleri) ile gerçek veya tüzel kişilikler arasında kira sözleşmesi imzalanmaktadır. Söz konusu kiralama sözleşmelerinde ‘’ İhtilafların çözüm yeri …… İcra Daireleri ve Mahkemeleridir’’ maddesi bulunmaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 352. Maddesinde ‘’Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Kiracı, bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir.’’ denilmektedir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 269. Maddesinde ‘’Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder. Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur.Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse,akdi kabul etmiş sayılır.İtiraz takibi durdurur.İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoliyle takip yapamaz. Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.’’ denilmektedir.

Yine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 269/a maddesinde ‘’ Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.’’ ve 269/b maddesinde ‘‘Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa icra mahkemesinden itırazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir. Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def’ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lazımdır. Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olmadığı tahakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir def’ide bulunamaz.Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine geçer.’’ düzenlemesi vardır.

EDİTÖR GÖRÜŞÜ


Maliye Bakanlığı (Milli Emlak Müdürlükleri/Malmüdürlükleri) ile gerçek veya tüzel kişiler arasında yapılan taşınmaz kira sözleşmelerinde kira bedellerinin ödenmemesi ve tahliyenin gerçekleştirilmemesi neticesinde sözleşme örneği ve gerekli diğer bilgi ve belgelerle birlikte taşınmazın bulunduğu yer İcra Dairelerine başvurularak yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde taşınmazın tahliyesinin ve ödenmeyen kira bedellerinin tahsil edilmesinin İcra Dairesi aracılığıyla yapılması gerekmektedir.