Hakkında soruşturma yürütülen memur, azami adaylık süresinin sonunda asaleten atanabilir mi? (DPB Görüşü)


Genel Müdürlüğünüzde aday memur olarak görev yapan ve hakkında soruşturma yürütülen personelin, iki yıllık azami adaylık süresinin dolması halinde asaleten atanıp atanamayacağı hususlarında görüş talep edilen ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Adaylığa kabul edilme” başlıklı 54’üncü maddesinde, “Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47 nci maddeye göre ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar. Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.” hükmüne, “Adayların yetiştirilmesi” başlıklı 55’inci maddesinde, “Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahara sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır. Temel eğitim ile hazırlayıcı eğitim aynı kurumda yapılır…” hükmüne yer verilmiştir. Aday memur olarak atananların adaylık süresinin bir yıldan az iki yıldan çok olamayacağı ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için temel ve hazırlayıcı eğitim ile staja tabi tutulmaları ve başarılı olmaları gerekmektedir.

Ayrıca, mezkur Kanunun “Adaylık devresi içinde göreve son verme” başlıklı 56’ncı maddesinde, “Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir…” hükmüne, “Adaylık süresi sonunda başarısızlık” madde başlıklı 57’nci maddesinde, “Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhâl Devlet Personel Başkanlığına bildirilir…” hükmüne ve “Asli memurluğa atanma” başlıklı 58’inci maddesinde ise, “Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar. Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, mezkur Kanunun “Görevden uzaklaştırma” başlıklı 137’nci maddesinde, “Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.” hükmü, 140’ıncı maddesinde, “Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler.” hükmü, 141’inci maddesinde ise “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.” hükmü bulunmaktadır.

Söz konusu Kanunun “Memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller” başlıklı 143’üncü maddesinde ise, “Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce: a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler, b) Yargılamanın Men’ine veya beraat ine karar verilenler, c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar, ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler, Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıdaki hükümler çerçevesinde;

1-Kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülen  Devlet memurları hakkında, ihtiyati bir tedbir olarak uygulanan görevden uzaklaştırma kararının aday memur için uygulanması durumunda, söz konusu personelin görevi ile ilişkisinin sonlandırıldığı, temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staja tabi tutulamadığı, hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları ile göreve devamsızlık hallerinin değerlendirilemediği ve asli Devlet memurluğuna atanmaya engel teşkil edecek bir disiplin cezasıyla tecziye edilip edilmeyeceğinin belli olmadığı görevden uzaklaştırma sürelerinin, azami iki yıllık adaylık süresinin hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği; bu bağlamda, görevden uzaklaştırma kararının azami adaylık süresinden önce alınması halinde, soruşturmanın sonucunun görülmesi bakımından, asli Devlet memurluğuna atama yapılıp yapılmayacağı hususunun, görevden uzaklaştırma kararının kaldırılmasından sonra değerlendirilmesinin daha doğru olacağı;

2- Hakkında soruşturma yürütülmekle birlikte, görevi başında kalmasında sakınca görülmeyen, yukarıda belirtilen kriterler çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün bulunan, azami iki yıllık adaylık süresi dolan personelin ise asli memurluğa atanması hususunun 657 sayılı Kanunun 56 ve 58’inci maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi, atamaya engel bir durumun bulunmaması halinde ise söz konusu personelin asli memurluğa atanması gerektiği değerlendirilmektedir.

Kaynak : DPB