SİLAH SIZLANMA


Ben pek hoşlanmasam da, yöremiz insanının silah sevgisi hepinizin malumu. Sevgili dedemde sağlıklı günlerinde bu sınıfa dahil bir insandı. Hergün silahla yatıp kalkmasa da, özellikle düğün ve benzer etkinliklerde mutlaka silahına sarılır, birkaç şarjör mermiyi bitirene dek ateş eder ve bundan da keyif alırdı. Gönül silahın hiçbir zaman, hele hele bir kutlama aracı olarak asla kullanılmamasını istiyor. Ancak şayet bu mümkün olmuyorsa bile, en azından bu alışkanlığı bırakacağın zamanı iyi bilmek gerek.

Şöyle ki:

Yaklaşık on yıl kadar önce “Uzun yıllardır Parkinson hastası olan ve bu hastalık nedeniyle iki kolu da önemli ölçüde titreyen” dedem, bir düğün sırasında hastalığını unutup, aşka gelerek silahına sarıldı. Ancak, elindeki alelade silah dedemin kolunun sürekli titremesinden mütevellit bir anda yaylım ateşi yapan bir keleşe dönüşüverdi.

Bu manzarayı gören “içinde benimde bulunduğum cesur kalabalık” bir anda tabiri caizse çil yavrusu gibi dağıldık. Düşünün, o ana kadar elinde ki bastonu ile zar zor yürüyebilen yaşlı bir amcanın, bastonunu fırlatıp, biranda Hüseyin Bolt’a dönüşerek, yaklaşık elli metre ilerideki mevziye varması saniyeler bile sürmedi. Bugün o karmaşadan hatırladığım bir başka manzara ise kendisini mevzinin birine zar zor atan bir abimizin kafasını bulunduğu yerden hafifçe kaldırarak “ALLAH ını seven şu silahı Hacı Abinin elinden alsın” diye haykırmasına, diğer mevzilerin birinden verilen ve kim tarafından söylendiğini hala bilmediğim “sıkıysa gel sen al” cevabıdır.

Silahla kutlama yapmak hiçbir yaş grubu için tasvip edilecek bir davranış değil. Hele hele ileri yaş grubunda ki insanların bu tarz kutlamalar yapmaya yeltenmesi tam anlamıyla toplumsal felaketlere yol açabilecek bir durum. Öyle ki dedem silahı eline alıncaya dek omzuna attığı ceketi ve mafyavari yürümesi ile külhanbeyi olarak bilinen, ancak dedem ateş etmeye başlayınca kaçacak delik bulamayarak karizmayı iyice çizdirip, utancından o gün bu gündür evinden çıkamayan insanlar tanıyorum. ALLAH aşkına söyleyin toplumun dengelerini bu denli sarsacak bir olay sizce de toplumsal bir sorun değil midir?

.. Bölgemizde silaha olan sevgi had safhada. Bu sevgiyi kalplerden söküp atmak mümkün değil, ama toplu alanlarda silah kullanmayı önlemek pek ala mümkün. Bireysel silahlanma ve sonucunda bu silahların toplu alanlarda kutlama amacıyla kullanılması çoğu zaman anlattığım olaydaki gibi gülümsememizi sağlayacak sonuçlar doğurmuyor ne yazık ki. Bilinçsizce yapılan bu kutlamalar yüzünden bugüne dek pek çok masum hayat son buldu, pek çok insanda aylar süren tedavilerle hayata zorlukla tutunabildi. Bir anlık sevinç gösterisinin sonu bir ömürlük pişmanlıklara yol açmakta, aileler dağılmakta, hayatlar son bulmakta. Tamiri imkansız sonuçlar doğurmamak için ne olur halka açık ve kalabalık alanlarda kutlama amacıyla silah kullanmayın. Amaç ses çıkarmaksa nara atın, boş teneke çalın, kuru sıkı silah kullanın ama lütfen gerçek silahla ateş etmeyin, yanınızda ateş etmeye yeltenenler olursa da ne olur engel olun. Son pişmanlığın fayda etmeyeceğini bir an olsun aklınızdan çıkarmayın.