FUTBOLUN KÖTÜ ÇOCUKLARI HAKEMLER

Günümüzde Futbol  bir spor dalı olmanın ötesinde hayatımıza yön veren bir yaşam biçimi olmaya başladı. Haftasonlarını merakla beklediğimiz  sonuçlarıyla yatıp kalktığımız evde, iş yerinde, okulda kahvede sohbetlerimizin vazgeçilmez konusu elbetteki futboldur.  Gittikçe artan bir izleyici kitlesine sahip olan futbol; bazen bizi bir arada tutar, bazende en yakın arkadaşlarımızla küstürür. Hepimizin gönlünde taraftarı   olduğumuz bir takım vardır.  Peki taraf olduğumuz bir hakem var mı? Elbette ki yok. Bu durumun farklı  nedenleri var tabii ki. Bir kere Hakem  yapısı gereği objektif ve tarafsız olmak zorundadır. Başka bir neden de alınacak kötü sonuçların bir  failinin olması lazım. Bunun da kim olacağı elbette çok açık!  sahada yalnız olan hakem triosu…

Öyle ki hakemler maalesef Futbolun kötü çocukları gibi lanse ediliyor. Takımınız yeniliyorsa sebebi hakemdir. Hava yağışlı saha futbol oynamaya müsait değilse sebebi hakemdir.  Oyun alanı çizgileri çizilmemiş ve bu yüzden müsabaka tatil edilmişse suçlu hakemdir. Takımınızın forveti boş kaleye golü atamamıştır sebebi hakemdir. Bunlar gibi nice mazeretlerin yegane sebebi sahada sahipsiz kalan hakemlerdir. Neden çünkü Hakemler Futbol Oyun Kurallarını ve ilgili talimatları  uygulamak zorundadırlar., aynı biz Maliyeciler gibi. Peki bu kadar olumsuz duruma rağmen Hakem nasıl  olunur ölçütleri nelerdir. Dilerseniz yazımızın bundan sonraki kısmında birazda bu konuya değinelim.

Öncelikle 16-25 yaş aralığında olup  erkekler için 1.75 cm bayanlar için 1.65 cm den kısa olmamak en az lise ve dengi okul mezunu olmak veya liseye devam ediyor olmak gibi temel şartlar aranmaktadır. Tabii bununla beraber en önemlisi mülakat aşaması burada da devreye girmekte. Ya fiziken çok iyi bir  albeninizin olması ya da standartsanız:) iyi bir referansınızın olması şart. Tüm bu aşamaları geçtikten sonra 1 haftalık eğitim ve koşudan sonra aday hakem olarak göreve başlıyorsunuz. Aday Hakem olarak göreve başladıktan sonra yavaş yavaş illerdeki tek hakemli maçlarda görevlendirilmiş hakeme stajyer yardımcı hakem olarak müsabakalarda ücretsiz olarak görevlendirileceksiniz. Bu süre zarfında yapılacak olan her antrenmana her toplantıya katılmanız gerekecek. Burada bu işi ne kadar çok önemsediğinizi bir şekilde yetkili kurullara göstermeniz lazım.

Buraya kadar dayanabilirseniz artık potansiyel bir hakem adayı olmuş olursunuz. Hatırlatma yarar vardır, Hakem Kursunda 200-250 aday mülakatı geçip  aday hakem olarak başlar ama bu süre zarfında çoğu vazgeçer. Elde avuçta 20-25 aday hakem ancak kalır. Bunun yegane sebebi hem çok özveri ve mesai isteyen bir meslek hem de bunca özveriye rağmen  sarf ettiğin mesai ve emeğin karşılığını alamamak olsa gerek.

Tüm aşamaları geçip İl Hakemi olduğunuzda artık yeni bir evredesinizdir. Bundan sonra yukarılara doğru tırmanma vakti gelmiş çatmıştır. Önünüzde birkaç yılınız var ya keşfedilmeyi bekleyeceksiniz ya da kendinizi bir şekilde keşfettireceksiniz başka yolu yok. Liyakat temel kriter olsa da maalesef Hakemlikte de bu her zaman geçerli bir ölçüt değildir. Muhakkak elinizden birilerinin tutması lazım. Ancak sizlerin de üzerinize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeniz kaçınılmaz bir gerçek. Koşmanız mı lazım herkesten çok koşacaksınız. Oyun kurallarını mı öğrenmelisiniz herkesten çok daha iyi bilmeniz lazım, aksi takdirde muhakkak bir yerlerde takılırsınız. Bu sebeple görevi layıkıyla yapabilmek için muhakkak suretle Oyun Kurallarına ilişkin kitabı, talimatları çok iyi okuyup bunları yöneteceğiniz maçlarda uygulayabilir olmanız gerekmektedir. Tüm bunlar yeter mi derseniz maalesef yetmez. Hakemlik camiasında temel bir takım kurallarımız daha var. Bunları kısaca sıralarsak öncelikle saygın bir kişiliğe sahip olmanız lazım, büyük maç küçük maç ayrımı yapmamanız, empati kurabilmeniz  gerekir.  Sakin olmakla beraber vereceğiniz kararlar dışardan gözlemlenebilecek derecede herkesçe anlaşılabilecek şekilde açık ve net olmalıdır. Vermiş olduğunuz bir kararın yanlış olduğu kanaatine vardıysanız bunu başka bir yanlış kararla telafi etme cihetine kesinlikle gitmemeniz gerekir. İki yanlış karar bir doğru karar etmez. Profesyonel Hakem olana kadar bu işe bir meslek gözüyle bakmamanız gerekir. Zira en umulmadık yerde yapayalnız kalabilirsiniz. Sakatlanırsanız, bir koşuyu koşamadıysanız veya bir maçta kötü puan aldıysanız haftalarca müsabakalara çıkamayabilirsiniz.

Ayrıca bu işin başındaki yetkili kurullara bağımlılıkta şart maalesef. Hakemliğiniz çok iyi olabilir ama bu kurulların istemleri doğrultusunda hal ve hareketlerde bulunmanız da temel kriterlerden birisidir. Aksi takdirde “Kalemin Gücü” ilkesi  gereği müsabakalarda görevlendirilemeyebilirsiniz. Kısaca layıkıyla bu görevi ifa etmek istiyorsanız yetkili makamlarda bulunan kişileri sevmeseniz de bulundukları  makamlara saygı gösterme mecburiyetiniz vardır. Yaşamımızın diğer evrelerinde de  bu durum  böyle değil mi zaten. Futbol  oyunun aktörlerinden biri olup bu gösteride yer almak  istiyorsanız birazcık özveride bulunmanız gerekir.

Bir sonraki yazımızda yine mesleğin bilinmeyen yönlerine değineceğiz şimdilik esenlikle kalın.